Global Marka Olmak

Serhan Turfan
serhan turfan

Serhan Turfan Ford Trucks Lideri

Ödüllü çekicimiz F-MAX ile sorumluluğunu çok daha fazla hissettiğimiz “2020 sonunda 51 ülkede var olma” hedefimiz bizi global pazarın oyuncuları arasına katıyor. Ford Trucks olarak girdiğimiz bu dönemde ekipçe yaşamakta olduğumuz yeni pazarlara açılma ve dolayısıyla global marka olma yolundaki ilerleyiş heyecanımızı sizlerle paylaşmak isterim.

Yurt dışı pazarlarının; dinamikleri, işleyişleri, ihtiyaçları ve talepleri Türkiye pazarı ile bazı konularda benzeşse de ayrıştığı noktalar da bir hayli fazla. Bu anlamda yabancı pazarlara açılırken nelere dikkat ettiğimizi ve bu pazarlarda var olmanın bizler için öneminden bahsedeceğim.

Türkiye’den yönetilen bir markanın dünyaya açılma süreci tabii ki öncelikle çok iyi bir araştırma ve planlamayla başlıyor. Türkiye pazarındaki köklü geçmiş, güçlü altyapı ve başarılı sonuçlar, markamızı yabancı pazarlara açmak için önemli bir motivasyon; ama bu sadece bir başlangıç noktası… Ön hazırlıklarımızı yaparken her şeyi analiz etmek çok mühim, çünkü hazırlık aşamasında göz ardı ettiğimiz her şey bizleri ilerleyen zamanlarda başarıdan uzaklaştırabilir. Bu yüzden farklı pazarlara girerken; pazar bilgisi, açılacağımız ülkeyle politik ve ekonomik ilişkilerimiz, ihracat ve vergilendirme mevzuatları, müşteri ihtiyaç ve beklentileri, rakip ürünler, ürünlerimizin o ülkenin şartlarına uygunluğu, bayi yapısı, lojistik ve organizasyon ihtiyaçları gibi unsurları detaylı bir şekilde gözden geçirmek ve planlamak elimizdeki en önemli yol haritasıdır.

Pazarlamada gerçekçi olmak, girilen pazarlardaki ihtiyaçlara uygun çözümler geliştirmek için oldukça önemli bir kriterdir. Ford Trucks olarak hedeflerimizi şekillendirirken maliyet, zamanlama ve müşteri beklentilerini göz önünde bulunduruyoruz. Bu anlamda da global büyümemize ürün ve müşteri beklentilerimizin karşılıklı uyuştuğu komşu pazarlarımızla başlamayı uygun gördük. Seçilen pazarlarda başarılı olmak için bölgelerin finansal, altyapısal ve lojistik incelemelerini gerçekleştirdik. Ürünlerimizi, hedef pazarlardaki en zorlayıcı mevsim koşullarını dikkate alarak test ettik. Bu pazarlarda elde ettiğimiz öğrenim ve kazanımlarımızla diğer pazarlara uygun ürün ve hizmetleri de geliştirmeye başladık.

En önemli kaynağımız “insan”

Bu noktada en önemli kaynağımızın “insan” olduğunu vurgulamak istiyorum. Markamız yeni pazarlara açıldıkça, insan kaynakları yapılanmamızın da destekleyici bir şekilde girilen her yeni pazarda belirli niteliklerdeki kişileri takımımıza katarak, çeşitliliği arttırmada aktif rol üstlenmesi oldukça önemlidir. Yeni takım üyeleri hem yerel iş birlikleri oluştururken hem de farklı düşünme becerileri ile markamızın gelişimine ve yeni pazarlara ayak uydurmamıza sadece destek olmakla kalmayacak ufkumuzu da genişletecektir. Ford Trucks olarak her yeni pazar açılımının yerel değerlere göre uygulanmasının değerine inanıyoruz. Son dönemlerde ortaya çıkan ve “glokal” (global ve lokal) olarak adlandırılan bu yaklaşım, küresel pazarlamada hedeflediğimiz başarıya ulaşmak için kullanacağımız en önemli bir yöntem olacak.

İş ortaklarımızı seçerken

Yabancı pazarlara açılmanın olmazsa olmaz süreçlerinden biri de girilen pazarlardaki distribütör seçimleridir. Markamızın iş ortakları olan distribütörlerimiz, girdiğimiz pazarlardaki temsilcilerimizdir. Ürün ve hizmetleri son müşteriye ulaştıran, müşteriye giden değer zincirinin son ve belki de en önemli halkası onlardır. Doğru distribütörü seçmek, bu noktada hem markamızın yeni pazara yayılmasının hızını belirler hem de hedeflediğimiz diğer pazarlara girme aşamasında örnek teşkil etmesi açısından çok önemlidir. Uzun dönemli, istikrarlı ve başarılı iş ilişkileri için sadece performans odaklı değil, bayi adayımızın marka ve şirket kültürümüze uyumunu da göz önünde bulundurmamız global marka olma yolunda önem verdiğimiz bir kriterdir.

Değişime uyum sağlamak

Günümüzde değişim çok hızlı. Ülkelerarası ilişkiler ve ekonomik anlaşmalar her an güncellenebiliyor, değişebiliyor. Dolayısıyla bazen en iyi planı yaptığımızı düşündüğümüz anda bile günün değişen şartlarına uygun aksiyonları almak ve uygulayabilmek, yani başka bir deyişle “çevik” olabilmek çok önemli. Geliştirdiğimiz ürünleri faaliyet gösterdiğimiz ülkelerin ihtiyaçlarına göre farklılaştırabilmek, aldığımız kararları ana hedeften sapmadan kolayca işler hale getirmek bizleri ileriye taşıyacak olan bir diğer adımdır.

Bir markayı dünyaya açmanın gerçekten zahmetli, ancak bir o kadar da zevkli bir süreç olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Geldiğimiz noktada 2010 yılında ekmeye başladığımız tohumların karşılığını almaya başladık, ama önümüzde uzun bir yol var. Bu dönemde, özellikle F-MAX lansman heyecanı ve ödül gururunu yaşayan tüm ekibimizin motivasyonunu yüksek tutmak ve ortak bir şekilde hareket edebilmek çok kritiktir. Planlarımızın doğru uygulanışıyla orta vadede olumlu sonuçlar alarak markamızın önünü açacak eşiği aştık. Artık küresel bir marka haline gelme hedefimize odaklanmalı ve Ford Trucks olarak yeni pazarlarda gerekli altyapıları en hızlı şekilde oluşturarak, ciddi sinerjiler yakalayarak küresel bir Ford Trucks kültürü yaratmalıyız.