Türkiye'nin Pazarları 15. Bölüm: Fethiye Salı Pazarı

TRP15
coskun aral

Coşkun Aral Coşkun Aral

Türkiye’nin Pazarları macerasının yepyeni bir durağından, sıcacık bir bölümden merhaba! Bu bölümde Akdeniz’in en güzel lokasyonlarından biri olan Fethiye’nin yollarına düştük.

Bu yolculuğumuzda da bize ilk bölümden beri olduğu gibi Ford eşlik ediyor. Ford Tourneo’nun müthiş genişliği ve konforu sayesinde Türkiye’nin Pazarları’nın tüm ekipmanlarını taşıyabiliyoruz hatta birkaç yol arkadaşlık yerimiz bile kalıyor. Arka koltuk düzeninin değiştirilebildiği, çift kapı sayesinde yolcuların istedikleri taraftan inip binebilecekleri Ford Tourneo, en çok da güvenliği artıran donanımıyla bizi rahat hissettiriyor. Ve elbette tüm bunların yerli üretim olduğunu da söylememiz gerek.

Fethiye, Akdeniz’in pek çok yeri gibi, yerli ve yabancı turistlerin yazın geldikleri bir yer. Yıllar önce Haberci programı zamanında sık sık gelir, paraşüt uçuşları yapardım. Ama ben sıcağa katlanmanın zor olduğu yaz sezonundan kalan zamanda buraları daha çok seviyorum. Artık tüm koşulların gittikçe yorucu olduğu bu zamanlarda güneye taşınma fikri Timur’u da beni de sıkça meşgul ediyor. 

Fethiye Salı Pazarı Çok Büyük ve Çok Çeşitli

Fethiye Pazarı salı günleri kuruluyor. Bu zamana dek gördüğümüz en büyük, kapsamlı pazarlardan biri. Tamamını gezersek yemek bölümünü çekmek bir başka güne kalabilir. Bu büyüklükte bir pazarda, tercihimizi, daha ziyade köylü üreticilerin ve organik ürünlerinin yer aldığı girişteki kısımdan yana yapıyoruz ve alışverişe başlıyoruz.

Bugünkü yemek konusunda kafa karışıklığımı gidermek için yılın bu zamanı organik ürünlerle neler yapılabileceğini pazardaki kadın esnaflara soruyorum. Nohut ve pilav öne çıkıyor ama yanında lezzetli bir tavukla tabii. Ben de hemen bu tavsiyeyi kendi yöntemlerimle daha renkli ve lezzetli hale getirmeyi planlıyorum. 

Pazarın bu bölümünde, emekli ve hobi olarak üretimler yapan bir kardeşimizle konuşuyoruz. Elma sirkesinden alıç çayına, nar ekşisinden bakliyata kadar geniş bir yelpazede bizzat kendi emeğiyle üretimler yapan beyefendi, ürettiği her şeyin arka planını, nelere iyi geldiğini de uzun uzun anlatıyor bize. Organik Kayaköy nohutunu ve taze kekiği bu kardeşimizden alıp yolumuza devam ediyoruz.

Bu coğrafyanın en güzel meyvelerinden ve bitkilerinden türlü özler, pekmezler yapan bir başka tezgâh, bize adeta antik bir eczane görüntüsü veriyor. Kozalak özü, keçiboynuzu ve kızılcık pekmezleri gibi çok sayıda ürün var. Bu bölümde veya ileride kullanmak üzere üzüm pekmezi satın alıyoruz.

Pazardan atom adı verilen küçük acı biber, domates, zeytin, soğan gibi diğer yardımcı malzemeleri aldıktan sonra Timur’la birlikte burnumuza gelen gözleme kokusunu takip ediyoruz. Fethiye Salı Pazarı’nın bir önemi de birçok Akdeniz ve Ege pazarında olduğu gibi kadın emeğinin öne çıkması. Bu gözlemeciyi kadınlar işletiyor, biraz sonra döner ustası kadınları da göreceğiz.

Timur’la gözleme ve çay için oturduğumuzda bir yandan masadaki lezzetli el yapımı ürünleri bir yandan da ciddi ciddi güneye taşınma planlarını masaya yatırıyoruz. 

Timur Yine Sürprizlerle Dolu

Daha sonra ben çay molasına devam ederken Timur’u fotoğraf çekmeye ve sonrasında da tavuk almaya yolluyorum ama artık alıştım: Timur’un ilgisini mutlaka başka bir şeyler de çekecek ve ekstra bir şeyler alıp gelecek. Genelde bu tercihini yiyecek bir şeylerden yana yapan Timur bu sefer de beni şaşırtmayı başarıyor; elinde bir çiğ köfte tepsisi ve közmatik denilen, sebze közlemeye yarayan başka bir aparatla dönüyor. 

Mutfağımızı Tamarind Restaurant’a Kuruyoruz

Türkiye’nin Pazarları Fethiye Salı Pazarı bölümünün mutfağını, bu bölümde bize ev sahipliği yapan, şehir dışında olduğu için görüşemediğimiz Selahattin Bey’in çok sevilen Tamarind Restaurant’ının bahçesine kuruyoruz.

Organik bakliyatların pişmesi zaman aldığı için nohutu önden düdüklüde kaynattık. 

Ocakta kaynamaya bıraktığımız suyu beklerken ben tavuğu daha iyi pişmesi için hazırlıyorum ve yavaştan kaynayan suda haşlanmaya bırakıyoruz. 

İçine soğan, karabiber, tuz, taze kekik, kuru domates bırakarak lezzet vereceğiz. Ancak Timur’un ilginç hassasiyetinden ötürü kekiği dalıyla bırakma konusunda onu ikna etmek zor oluyor. Bu konuyu hızla unutturmak adına Timur’dan tavuğu kendi halinde bırakmasını ve yanıma gelip zeytinleri ayıklamasını rica ediyorum.

Fas mutfağında görmüştüm, tavuk zeytinle pişiriliyordu. Farklı bir yemek ama yine de oradan aldığımız ilhamla bu zeytinleri biz de tavukla birleştireceğiz.

Haşlanan Tavukları Tavaya Alıyoruz

Birlikte kaynadığı baharatlar ve sebzeler sayesinde müthiş bir suyu altında bırakan tavukları alıp Asiltane zeytinyağıyla birlikte tavaya oturtuyoruz. Burada soğan ve haşlanan kuru domateslerle bir süre kavuracağız.

Ama organik etin ağır kokusunu almak hem de Fethiye’nin yerel lezzetlerini daha fazla kullanmak için halka halinde doğradığımız portakalları da bu kavurmaya ekleyeceğiz. Ve tabii az önce hazırladığımız zeytinleri.

Tavuk Suyu ve Kayaköy Nohutu Bir Araya Geliyor

Tencerede kalan leziz tavuk suyuna haşlanmış Kayaköy nohutlarını ekliyoruz. Normalde salça eklemek gerekir ancak Fethiye’nin enfes sera domateslerini doğruyor ve atom biberiyle birlikte salça işlevi görecek şekilde karışıma katıp kendi hallerinde kaynamaya bırakıyoruz.

Tavuklar kavrulunca yan malzemeleriyle birlikte tavadan alıyoruz.

Bu tavadaki tadın üzerine yeniden Asiltane ekleyerek pilav için yıkadığımız pirinçleri ekliyoruz. Türkiye’nin Pazarları macerasının en az bizim kadar önemli bir figürü olan çam fıstıklarını da ekleyip bir tur daha kavuruyoruz ve tavuk suyu ile baharatları ekleyip dinlenmeye bırakıyoruz. 

Bu sırada tavukları da kemiklerinden ayırıp güzelce didiklemeye başlıyoruz. Birazdan demlenen pilava tavukları ekleyip kavuşturuyoruz. Tüm malzemeleri güzelce harmanlanmış olan enfes nohutumuz da yenmeye hazır.

Çok sevilen tavuk-pilav-nohut üçlemesini, Fethiye’nin yerel organik lezzetleriyle ve kendi yorumumuzla çok daha güzel bir hale getirerek bu bölümü de tamamlıyoruz.

Umarız bu bölümü de keyifle izlemişsinizdir. Türkiye’nin Pazarları macerası devam ediyor. Daha çok yol arkadaşına ulaşabilmemiz için videoyu beğenmeyi, kanala abone olmayı, yorumlarda fikirlerinizi, yorumlarınızı ve sonraki yolculuklarımız için önerilerinizi paylaşmayı unutmayın.

Görüşmek üzere!