Doğal Afetlerin Travmatik Etkileri ve Her Yaş İçin Öneriler

Doğal Afet
Gökçen Gökçe Kayalar

Gökçen Gökçe Kayalar Uzman Psikolog

Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olaylara travmatik olay, bu olayların yarattığı etkiye ise ruhsal travma demekteyiz. Deprem gibi büyük travmatik olaylardan sonra olağandışı bazı tepkiler verilmesi normaldir. Bu tepkiler şu şekilde sıralanabilir;

  • güvende hissetmeme, öfke, suçluluk, umutsuzluk, kaybolmuş hissetme, rahatsız edici rüyalar;
  • unutkanlık, dikkat sorunları, kafa karışıklığı, hesaplama yapmada güçlük, sürekli olayı düşünme;
  • iştah ve uykuda artma/azalma yönünde değişiklikler, dinlenememe;
  • iletişim sorunları, yalnız kalma isteği, yaşananları sürekli anlatma isteği, ağlama nöbetleri, alkol/sigara/ilaç kullanımında artış, bazı yer ve etkinliklerden kaçınma. 

Tüm bu tepkilerin travmatik olay sonrasındaki ilk 15 günden itibaren azalarak ortadan kalkması beklenir. Bu şikayetlerin azalmaması ya da artarak devam etmesi durumunda mutlaka bir uzman desteğine başvurulmalıdır.

Kendinizi daha iyi hissetmek için neler yapabilirsiniz?

  • Olaydan sonraki ilk günlerde hissettiğiniz kaygı sizi çıldıracak ya da ölecekmiş gibi hissettirebilir. Unutulmamalıdır ki; bu duyguları yaşayan sadece siz değilsiniz. Zamanla kaygınız azaldıkça bu duygular da ortadan kalkacaktır.
  • Yaşadığınız olayı sizi dinleyecek bir yakınınız ya da sevdiklerinizle sık sık konuşmaktan kaçınmamalısınız. Sosyal destek ağı, duyguların ve düşüncelerin bastırılmadan rahatça ifade edilebilmesi iyileştirici bir etkiye sahiptir.
  • Deprem sonrası kapalı ortamlara girmek ya da kalabalık yerlerde bulunmak zorlayıcı olabilir. Böyle zamanlarda kaçınmadan ancak yanınızda güvendiğiniz bir kişi ile bunları yapmayı deneyebilirsiniz.
  • Gereksiz medya takibi ve doğaüstü yorumlar gibi dedikodu mahiyetindeki açıklamalardan kaçınmalısınız.
  • İlk günlerde yaşanabilecek uykusuzluk, iştahsızlık ve kaygı halini gidermeye yönelik alkol, sigara ve sakinleştirici ilaç kullanımından kaçınılmalıdır.
  • Böyle olaylardan sonra insanlar bir suçlu arama eğiliminde olabilirler (senin yüzünden, benim yüzümden vb.) Böyle söylentilerin ya da iç konuşmalarınızın hedefi olmaktan kaçınmalısınız.
  • “Şöyle hissetmeliyim, nasıl böyle düşünürüm, ben anneyim/babayım, sorumluluklarım var” gibi kendinizden yüksek düzeydeki beklentilerinizi düşürmeye çalışıp, insan olduğunuzu ve beklenmedik bir olaya karşı doğal tepkiler verdiğinizi hatırlamaya çalışmalısınız.

Eğer kişi;

  • Enkaz altında kalmışsa,
  • Aile bireylerinden enkaz altında kalan varsa,
  • Arkadaşları arasında enkaz altında kalan varsa,
  • Enkaz altında bir yakını vefat etmişse,

Gelişim dönemi belirtileri dikkate alınmaksızın mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından destek alınmalıdır. 

Çocuk ve ergenler üzerindeki olası ruhsal travmatik etkiler ve bazı öneriler

Çocuk psikolojisi konusunda uzman arkadaşım Uzm. Psk. Çağla Kav Doğançay'dan konu bağlamında desteğini rica ettim. Deprem gibi doğal afetlerde sadece yetişkin bireyler değil, bebeklikten ergenliğe kadar tüm bireyler travma yaşayabiliyor, dolayısıyla sözü Çağla'ya bırakıyorum. 

Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağan dışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkilere ruhsal travma diyoruz. İnsan hayatında sıkıntı ve üzüntü yaratan pek çok olay olur, ancak bunların tümü ruhsal travma yaratmaz. Çocuklar ve yetişkinlerde ruhsal travmalara dair tanımsal bir ayrım yoktur. Çocuklar da yaşamlarının olağan ritmi dışında gelişen olağan dışı olaylara travmatik tepkiler verebilmektedirler. Bu tepkiler genel belirtiler halinde olabildiği gibi her yaş ve gelişim dönemine ait çocuğun kendisine özel belirtiler de olabilmektedir. Çocuk yaşadığı travmatik olayı hem kendi yaşamına hem de yakınlarının yaşamına tehdit olarak algılar.

Bebeklerde Görülebilecek Belirtiler;

  • Kaygılı ve korkulu görünme,
  • Tuvalet eğitimi varsa gerileme şeklinde alt ıslatma,
  • Konuşmaya başladıysa gerileme şeklinde konuşmada duraksama ya da kekeleme,
  • Ebeveynlerinden ayrılma korkusu,
  • Uykuya dalmakta ve devam etmekte zorlanma,
  • Yaşanılan travmatik olayla ilgili tekrarlayan oyun oynama arzusu.

Okul Öncesi Çocuklarda Görülebilecek Belirtiler;

  • Gerçekçi olmayan korkularda artış (karanlık-canavar korkusu vb),
  • Günlük yaşama uyum güçlüğü,
  • Saldırgan davranışlar gösterme, 
  • İçe kapanıklık,
  • Gerileme davranışı gösterme-bebeksi konuşma-alt ıslatma vb.

Okul Dönemi Çocuklarında Görülebilecek Belirtiler;

  • Okul reddi,
  • Kabus görme, uyku sorunları,
  • Dikkati toplamakta zorlanma,
  • Agresif davranışlar,
  • Gerileme davranışı gösterme.

Ergenlerde Görülebilecek Belirtiler;

  • Geleceğe dair olumsuz düşünceler,
  • Çaresizlik hissinde yoğunlaşma,
  • Yetişin gibi davranma,
  • Ebeveynlerle çatışmalarda artma,
  • Tehlike algılarında azalma görülebilmektedir.

Tüm bu tepkiler olağan dışı bir olaya verilen doğal tepkilerdir; ancak burada önemli olan bu tepkilerin ne kadar süre devam ettiğidir. Bu belirtiler;

  • 2 haftadan fazla devam ediyorsa,
  • Çocuk ya da ergenin günlük yaşamını işlevsizleştiriyorsa,
  • Fiziksel etkiler (karın ağrısı, iştah azalması, vb.) yoğunluğu azalmadan artarak devam ediyorsa, uzman desteğine başvurulmalıdır.

Çocukların deprem hakkında bilgilendirilmesi nasıl yapılmalıdır?

Çocukların gelişim dönemlerine göre deprem hakkında bilgilendirme yapmak gereklidir.

Okul öncesi dönem (3-11 yaş) çocuklarında;

  • Bu yaş aralığında henüz soyut kavramlar algılanamadığı için korku oluşturabilecek gerçek fotoğraf, video vb. göstermeden “Deprem”in bir doğa olayı olduğu- (diğer doğa olaylarından örnekler vererek-sel-yangın vb ) yaşandığı takdirde nasıl önlem alınması gerektiği anlatılmalıdır. Örneğin; “Hani bazen çok yağmur yağdığı zaman yağmur suları sanki denizmiş gibi oluyor hatırlıyor musun? İşte buna doğa olayı diyoruz. Buna benzer başka şeyler de olabiliyor dünyamızda; mesela deprem diyerek,
    • hiç yaşamamışsa- toprak çok kuvvetli sallanmaya başlar. Bu bizim evlerimizi de sallar, arabalarımızı da sallar, aynı bir salıncak gibi düşünebilirsin. Evimiz güvenli. Deprem olmaya başladığında yanında bir yetişkin varsa hemen onun yanına gitmen gerek. Eğer tek başınaysan ve evdeysen seninle neler yapmamız gerektiğini hadi birlikte çalışalım diyerek çocuğunuza güvenli alanları ve nasıl durması gerektiğini oyun oynar şekilde gösterebilirsiniz. Örn: Deve- cüce oyunu)
    • yaşanmışsa- hani hatırlıyor musun deyip depremin olduğu günü anımsatmakla başlayabilirsiniz. Sonrasında toprak çok kuvvetli sallanmaya başladı. Bu bizim evlerimizi de salladı, arabalarımızı salladı aynı bir salıncak gibi düşünebilirsin. Deprem olmaya başladığında yanında bir yetişkin varsa hemen onun yanına gitmen gerek. Eğer tek başınaysan ve evdeysen seninle neler yapmamız gerektiğini hadi tekrar çalışalım diyerek çocuğunuza güvenli alanları ve nasıl durması gerektiğini oyun oynar şekilde gösterebilirsiniz. Örn: Deve- cüce oyunu)

Ergenlik döneminde ise;

  • Soyut kavramları anlamlandırma döneminde olduğu için yetişkinlerin bilmesi gereken bilgiler haricinde detay paylaşımı yapılabilir. Örneğin; okul bilgilerinden de hatırlatarak dünyanın katmanları, depremin bu katmanlarla olan ilgisinin bilgisini verdikten sonra;
    • deprem hiç yaşamamışsa-Bizim ülkemiz bu bahsettiğim fay hatlarıyla dolu. Her an bir depremle karşı karşıya kalabiliriz. Evimiz güvenli ancak bununla birlikte almamız gereken önlemler var. Eğer evdeysen güvenli yer .......... ‘lar. Eğer dışardaysan kendini binalardan koruman ve açık alanda güvende hissettiğin bir yerde bize ulaşmayı beklemen gerekli.
    • yaşanmışsa- en son olan depremde yaşadığımız şeyler üzerinden konuşalım. Neler yapmalıyız, neleri eksik yapmışız şeklinde bir konuşma yapılabilir.

Eğer çocuk depremde bir yakınını kaybetmiş ise ( ebeveyn kaybı-arkadaş kaybı vb);

  • Ölüm kavramı gelişim dönemine uygun bir lisanla aktarılmalı,
  • Cennet-cehennem gibi inançsal kavramlar çocukların zihinlerinde farklı korku sahnelerine neden olabileceği için ölüm anlatırlırken kullanılmasından kaçınılmalıdır. Daha çok doğa üzerinden çiçeklerin solması gibi aktarım yapılmalı, kaybın nasıl gerçekleştiğine dair detaylı bilgi paylaşılmamalıdır.
  • Cenaze törenine isterse katılabilir.
  • Sosyal medya ve haber kanalları çocukların kaygı ve korkularını besleyebileceği için bilgiyi sizin dışınızda kişilerden almamaları konusunda dikkat edilmelidir.

Son olarak çocuk/ergen,

  • Enkaz altında kalmışsa,
  • Aile bireylerinden enkaz altında kalan varsa,
  • Arkadaşları arasında enkaz altında kalan varsa,
  • Enkaz altında bir yakını vefat etmişse, gelişim dönemi belirtileri dikkate alınmaksızın mutlaka bir ruh sağlığı uzmanından destek alınmalıdır.