Yeni Bir Heyecan: Yeni Ford Focus

Özgür Yücetürk
özgür yücetürk

Özgür Yücetürk Ford Türkiye İş Alanı Lideri

Merhabalar,

Uzun zamandır takip ettiğim Ford Blog’un yenilenerek çok daha kapsamlı, iletişim odaklı bir mecraya dönüşmüş olmasını heyecanla karşıladım. Bir de blogda yazı yazacağımı duyunca, şaşkınlıkla karışık bir heves hissettim. İlk yazımın hangi konuda olması gerektiği konusunda ise kararım gayet netti: Yeni Ford Focus.

Elbette burada Yeni Ford Focus’un teknik ve teknolojik donanımlarından; performansından uzun uzun söz edecek değilim, Focus özelinde gerek basında gerek tanıtım bültenlerinde çıkan yazılar bu konulara yeterince değiniyor. Ben burada sizlere Focus’un Ford markası için olan öneminden, felsefesinden ve konumundan bahsetmek istiyorum.

Bundan 20 sene önce Focus ile ilk tanıştığımızda hayatımızın odak noktasının bu kadar hızlı bir şekilde değişeceğini hiç tahmin etmemiştik. Algısı ve ağırlığı ticari araç pazarında olan Ford markamızı bir anda binek tarafında da güçlendirmişti. Güçlendirmişti derken 2002-2014 yılları arasında üst üste en çok satan otomotiv markası olduğunu hatırlatmak, bu gücün temelinin gayet sağlam olduğunu belirtmek isterim. Bu yüzden Focus’un bizler için önemini ve değerini kelimelerle ifade etmek biraz zordur.

Hem bayilerimiz hem de bizler için her zaman geleceğin temsilcisi niteliğinde olan Focus’u beklemek çok farklı deneyimleri de beraberinde getiren bir süreç oldu. Focus ile hayatımıza giren ilklere 20 senedir alışığız aslında, ama bu sefer, yani Dördüncü Nesil Yeni Ford Focus ile adeta gelecekten günümüze ışınlanmış teknolojileri herkesin ulaşabileceği, dokunabileceği, kullanabileceği bir araçla karşılaştık. Bir zamanlar klimanın ya da otomatik cam açma-kapama düğmesinin bile standart değil, seçenek dahilinde olduğunu hatırlayınca otomotiv sektöründeki bu köklü değişiklerde Ford olarak katkımızın varlığı bizleri inanılmaz gururlandırıyor.

Yeni Ford Focus’a baktığımızda hem güvenlik, hem konfor hem de teknoloji anlamında kullanıcıya en mükemmeli vaat eden bir noktada olduğumuzu görüyorum. Ama burada küçük bir parantez açıp beni etkileyen ufak bir değerlendirmeyi paylaşmak istiyorum… Yeni Ford Focus’un sunduğu ikinci seviye otonom sürüş, farklı sürüş ve şanzıman seçenekleri, LED farlar gibi özelliklerle geleceğin aracını günümüzde kullanmamıza hizmet edecek derken basın lansmanının ardından en çok etkilenilen yeni özelliklerin kablosuz şarj ve kapı koruma barı olması aslında kullanıcıların konfordan, gündelik rahatlıktan ne kadar etkilendiklerini bizlere bir kez daha gösterdi.

Biraz da bizim için çok özel bir süreç olan reklam sürecimizden bahsetmek istiyorum. Dördüncü nesil Ford Focus’tan bahsedilmeye başlanan ilk günlerde Ford’un merkezinde ürün planlama ve pazarlama birimleri ile görüşülürken ortaya farklı bir tablo çıktı. Bildiğiniz üzere Avrupa pazarında ağırlıklı olarak 5 kapı ve station wagon araçlar tercih edilir. Bizdeyse pazar neredeyse sedan üzerine kuruludur. Çıkan bu tablo, Yeni Ford Focus’un sedan modelinin özellikle Türkiye pazarı göz önünde bulundurularak üretileceğiydi. Bu bizler için hem bir gurur kaynağı oldu hem de üzerimize daha büyük bir sorumluluk verdi.

Bizim pazarımızın ihtiyaç ve beklentileri göz önünde bulundurularak üretilen bir araç… Halen okudukça aynı heyecanı hissediyorum. Ayrıcalık tanınan bir pazar olarak bizim de elimizi taşın altına sokarak bu aracın iletişimini hak ettiği şekilde yapmamız gerekiyordu.

Ford, global bir marka ve her ülke kendi arzusuna göre reklam filmi çekmiyor. Ancak bu sefer bir istisna yaşandı ve Ford Türkiye’ye Yeni Ford Focus reklam filmini çekme hakkı tanındı. Yukarıda üzerimize daha büyük bir sorumluluk verdi derken işte bundan bahsediyordum.

Madem bir reklam filmi çekecektik, bunu olabileceğinin en iyisini yaparak gerçekleştirmemiz gerektiğine inandık. Beklentimiz ve bizden beklenen de oldukça yüksekti. Ortaya çıkan sonucun Yeni Ford Focus’u farklı bir şekilde ama olabildiğince doğru ifade ettiğini, mesajını gerektiği gibi verdiğini gayet net görebiliyoruz. Dahası Ford Türkiye olarak çektiğimiz bu reklam filmi sadece bizim pazarımızda değil, sedan modelinin var olduğu diğer pazarlarda da yayınlanacak düzeyde bir reklam filmi oldu. Böylece üzerimizdeki sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirdik.

Bundan sonra bizlerin, bayilerimizin ve müşterilerimizin beklentilerini fersah fersah aşan ve gelecekle aramızdaki köprü niteliğindeki Yeni Ford Focus’u yollarda göreceğiz. 2018’in sonuna yaklaştığımız şu günlere Yeni Ford Focus’un bize ifade ettikleriyle adeta bir yeni yıl dileği fısıldadığını duyuyorum. Focus, yenilik demek… Focus, gelecek demek… Focus, başarı demek… Focus, bereket demek… Focus, liderlik demek… Focus’un bu dilekleri ile birlikte hepinize şimdiden harika bir 2019 diliyorum. Bu arada, 2019 demişken son bir not daha… “2019 Yılın Aracı” adaylarından biri olarak Yeni Ford Focus’un bu ödülü fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum. Umarım 2019 Focus’un yılı olur!