Modanın Zarif Yüzü: Tülin Şahin

Tülin Şahin

Güzelliği, samimiyeti ve bitmek bilmeyen enerjisiyle moda dünyasının ünlü ismi Tülin Şahin… Akıllara her şeye yetişmenin mümkün olamayacağına dair kuşku düşse de ünlü manken, “İşime, her gün bir profesyonelin bilgisi ve bir amatörün heyecanı ile başlıyorum” cümlesiyle başarısının ardındaki önemli sırra dikkat çekiyor.

 

Ünlü manken Tülin Şahin’i bazen televizyon programcısı, bazen konsept danışmanı olarak, bazen de kendi tabiri ile “moda çatısı altında” farklı işlerde görüyoruz. O, güzelliği kadar, işinde yakaladığı başarıyla da büyük beğeni topluyor. 2008’den bu yana Türkiye’nin tanıtım yüzü olan Şahin ile gerçekleştirdiğimiz keyifli sohbetle modanın çekici dünyasının kapılarını araladık. Ünlü isim ile kariyerinin başlangıç noktasını, bir gününü nasıl planladığını ve projelerini konuştuk.

 

 

Tülin Şahin

 

Model olmaya nasıl karar verdiniz?

 

Benim hikayem biraz komik, biraz garip. Danimarka’da bir gün bir alışveriş merkezinde şeker, çikolata alışverişi yaparken, çok güzel kızlardan oluşan bir sıra gördüm. İlk önce Tom Cruise’nin geldiğini düşündüm. Daha sonra kızların fotoğraflarının çekildiğini fark ettim. Tüm bu olanları izlerken, fotoğrafçı sunucuya döndü ve “Hey Frank sanırım birini unuttuk” dedi, benden bahsediyorlardı. Bunu duyunca ve “Supermodel of Denmark” yazısını görünce çok şaşırdım. Beni zorla sahneye aldılar ve tam fotoğrafımı çekecekleri sırada kaçtım, onlar da beni kovalamaya başladı. Sonunda beni yakalayıp sahneye getirdiler, fotoğraflarımı çektiler. Yaşananları ciddiye almadığım için kimseye anlatmadım. 15 gün sonra, “Tebrik ediyoruz, 24 bin kişinin içinden ilk 20’ye kaldınız” yazılı bir mektup alınca çok şaşırdım. Yarışmaya gittiğimde, diğer 19 kızın gerçek birer Barbie bebeğe benzediğini gördüm. “Burada olmam bir komedi” diye düşünürken, birinci olarak ismim anons edildi. Ödül ise dünyanın en önemli moda merkezlerinde bulunan birçok ajansla çalışmaktı. Böylece 15 yaşımda Milano, Paris, New York gibi yerlerdeki ajanslarla çalıştım.

 

Tülin Şahin

 

Avrupa’da Türkiye’nin tanıtımında “Evrensel Kadın” rolü size verilmişti. Bu süreçten bahseder misiniz?

 

2008’den bu yana Türkiye’nin tanıtım yüzüyüm. Bu inanılmaz bir duygu. Ne mutlu ki ülkemizi birçok alanda yurtdışında temsil eden Dr. Mehmet Öz, Mehmet Okur, Muhtar Kent, Fatih Akın, Nuri Bilge Ceylan, Ferzan Özpetek, Hakan Yıldırım, Tarkan, Nihat Odabaşı gibi çok sayıda isim var. Bu isimler de Türkiye’nin yüzleri.

 

Mesleğinizin yanı sıra televizyon programı hazırlıyor, kitap yazıyor ve konsept danışmanlığı yapıyorsunuz. Yoğun iş temponuz bitmeyen bir enerji gerektiriyor. Günlerinizi nasıl planlıyorsunuz?

 

Mankenlik mesleği sıkı bir disiplin ve iyi bir planlama gerektiriyor. Aslında mankenlik ile paralel diğer işleri de planlamak zor olmuyor. Yürüttüğüm tüm işler, mankenlik çatısı altındaki işler. Bunların hepsini yürütmek tabi ki kolay olmuyor. Canım çıkıyor desem yeridir. Hayatım gün içinde, sürekli bir yerlere yetişmek zorunda olduğum için genellikle arabamın arka koltuğunda geçiyor. Yılın yarısını yurtdışında geçiriyorum. Dünyanın en büyük markalarıyla çalışmak inanılmaz bir duygu.

 

Yaptığınız her işte son derece başarılısınız ve herkes sizi ve işlerinizi takdir ediyor. Başarınızın ardındaki sır nedir?

 

İşimi çok seviyorum ve işime çok saygı duyuyorum. Her işime ilk ve tek işim gibi bakıyorum. Çalıştığım markaları sahipleniyorum ve bu konuda özveri gösteriyorum. Benim için önemli olan başarıda istikrar.

 

Tülin Şahin

 

“Tülin Şahin” ismi bir marka oldu. Bunu gerçekleştirirken nasıl bir süreç izlediniz?

 

“Marka” kelimesi o kadar güçlü ki ben kendime öyle bakmıyorum. Böyle düşündüğünüz için teşekkür ederim. Bu soru bana her zaman sorulduğunda takılıyorum. Hatta Koç Üniversitesi’nde “Marka ve İletişim” dersi veren Semih Yalman bu konu kapsamında beni konuşmacı olarak davet etti. Ders çok keyifli ve eğlenceli geçti, ben de çok şey öğrendim.

 

Modayı nasıl tanımlıyorsunuz?

 

Moda her ne kadar kitleleri peşinden sürükleyen bir dünya olsa da bireyseldir. Başkasına yakışan size yakışmayabilir. Kendinizi, bedeninizi, yüzünüzü, saçınızı tanıyıp ona göre giyinmeniz çok önemli. Moda hep modadır.

 

Yakın dönemde hayata geçirmeyi planladığınız projeler var mı?

 

Defileler, çekimler ve “Tülin Şahin’le Moda” isimli televizyon programımın yeni sezonda da devam edecek. Onun dışında aklımda başka projeler de var.

 

Çevreye duyarlı biri olduğunuz biliniyor. Ford Otosan’ın çevre dostu üretim anlayışı hakkında ne düşünüyorsunuz?

 

Doğaya aşık biri olarak Ford Otosan’ın bu duruşunu beğeniyorum. Yeşillik görmesem, yeşillik içinde olmasam bunalım geçiriyorum diyebilirim. Doğasından uzaklaşan hiçbir şeyi sevmiyorum. Ben hep “Lütfen doğayı kızdırmayalım, onun saatini bozmayalım” diyorum. Ayrıca bir arabayı, doğanın o büyüleyici rengarenk görüntüleri içinde kullanmak çok daha zevkli değil mi? Doğaya aşık biri olarak Ford otosan’ın çevreye duyarlı duruşunu çok beğeniyorum.