Ford Focus ile Muğla’da Bir Kış Macerası

Ford Focus Muğla

Muğla hep bir yaz rotası olarak zihinlerimizde yer etmiştir. Gezi blogger’ımız Seymen Bozaslan, Ford Focus ile çıktığı #FordileYolda macerasında Muğla’yı bir kış rotası olarak da değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor. Muğla her mevsim çok güzel!

Yazı ve Fotoğraflar: Seymen Bozaslan

Dünyada bu kadar eşsiz güzelliği olan çok az şehir vardır bence. Öyle bir şehir ki, denizi gören her yer muazzam güzellikte. #FordileYolda rotamda bu sefer Muğla’nın güzelliklerini anlatmak istiyorum. 2020 yılında 4 kere farklı dönemde ziyaret etme fırsatı bulduğum Muğla’yı bir de kışın ziyaret etmek istedim. Flamingo kuşlarından muazzam dağ manzaralarına, harika kıyılara kadar birbirinden güzel rotaları derledim. Bu yazacağım yerlerin her birine ayrı ayrı yazılar yazılabilir, ama sizlere özet niteliğinde bir yazı hazırladım. Hadi beraber Muğla’da fotoğrafladığım güzelliklere bakalım mı?

Akyaka

Ula’dan güneye doğru inerken Akyaka’ya, Gökova’ya tepeden baktığınız virajlı bir yol var hani. Orada anlıyorsunuz aslında Akyaka’nın güzelliğini. Marmaris ve Muğla arasında, Gökova Körfezi’nde konumlanan Akyaka son yıllarda popüler bir tatil noktası. Tekne turları, doğal güzellikleri ve bol rüzgârı nedeniyle kitesurf sporunun merkezlerinden birisi olan Akyaka’da gidilecek en gözde iki plaj Çınar ve Akyaka Halk Plajı.

Bölgede tekne turuyla açıldığınızda ise Akbük Koyu, Küfre Koyu, Ziraatçılar Koyu, Lacivert Koyu, Fener Koyu, Turnalı Boncuk Koyu, Değirmenbükü Koyu gibi özel koyları görebilir ve Sedir Adası’nı ziyarette bulunabilirsiniz. Ayrıca doğal yaşam konusunda örnek bir tesis olan Yenice Vadi evlerinde ailenizle dinlenebilir, hatta dilerseniz meditasyon yapabilirisiniz.

Bodrum-Milas

Muğla’nın en popüler ve turistik ilçelerinden birisi olan Bodrum ve Milas ilçeleri Ege’nin en önemli yerli turizm merkezlerinden biri. Bodrum’da neler yapabiliriz peki, derseniz plajlardan başlayalım. Bodrum için başlı başına yazılar hazırlanabilir. Ama özet geçersek; Bitez Plajı, Gün Batımı Plajı, Yahşi Plajı, Gümüşlük Halk Plajı, Kumbahçe Plajı, Gündoğan Halk Plajı, Karaincir Plajı, Maziköy Plajı, Camel Beach ziyaret edilecek plajların başında geliyor.

Bodrum civarında tekne turu yapmayı tercih ederseniz ise kaptanınıza şu koyları gönül ferahlığıyla söyleyebilirsiniz. Eminim hepsinde ayrı keyif alacaksınız. Cennet Koyu, Torba Koyu, Gerenkuyu Koyu, Bardakçı Koyu, Aspat Koyu, Akvaryum Koyu, Kissebükü Koyu, Orak Adası, Tavşan Adası.

Ayrıca Türkiye’nin tek sualtı müzesi Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi, sanat güneşimiz Zeki Müren’in Bodrum’da bulunan evi, yani Zeki Müren Müzesi ve Bodrum Deniz Müzesi ziyaret edilecek yerlerin başında geliyor.

Milas’ta ise iki önemli güzellikten bahsetmek istiyorum. Birisi Bodrum merkezine yakın olan Boğaziçi Köyü’nde flamingo kuşlarını izleyebilirsiniz. Yaklaşık 6000 kuşun bulunduğu bölge özelikle gün batımlarında muazzam bir manzaraya ortam hazırlıyor. Milas’ta bir diğer ziyaret edilecek yer ise yaklaşık 2000 yıl önce Ege Denizi’nde bir körfez iken önünü kapatan alüvyonlar nedeni ile denizden ayrılan ve göl olan Bafa Gölü ve hemen yanındaki Kapıkırı Köyü.

Selimiye-Bozburun

İsmini Osmanlı hükümdarları I. Selim’den alan Selimiye, hâlâ keşfedilmeye açık ve mavi turuyla ön planda olan bir tatil beldesi. Bölgede çok fazla ada bulunuyor. Bu adalar arasında Dişlice Adası, Kameriye Adası’nı mutlaka görmelisiniz.

Selimiye’ye geldiğinizde Orhaniye, Selimiye ve Bozburun en çok tercih edilen rotalar. Bazen yeşillik arasında bazen deniz manzaralı yapacağınız yolculuk benim Türkiye’de en çok tercih ettiğim rotaların başında geliyor. Buraya geldiğinizde yapmadan dönmemenizi önereceğim iki şey var. Biri dalış, diğeri tekne turu yapmak. Yani ya denizin altında gezin ya da üzerinde... Bölgede mavi tur ve dalış hizmet veren birçok acente bulunuyor.

Dalyan İztuzu

Köyceğiz, Dalyan ve İztuzu Plajı bölgesi benim Türkiye’de en keyif aldığım gezi rotalarının başında geliyor. Özellikle Dalyan’da teknelerin sazlıkların arasında kıvrılarak ilerlemesini seyretmek kadar mutlu hissettiren bir şey var mı bilmiyorum. Bu manzarayı en güzel izleyeceğiniz yer ise Çandır Köyü tepesi. Buraya ulaşmak için iki seçeneğiniz var. Biri Köyceğiz merkezinden ilerleyerek göl kenarından ulaşmak, diğeri ise Dalyan merkezinden 2 araç kapasiteli feribotlarla karşı kıyıya 5 dakikalık yolculuk yapmak. Ben iki yolu da denedim. Dalyan’dan feribot seçeneği zaman anlamında kesinlikle daha avantajlı. Çandır Tepesi’ne geldiğinizde girişinde özel mülk tabelası asılı olan, fakat ziyaretçilerin girişine izin veren bir mülk sahibi var. Bence Türkiye’de en güzel manzaralı özel mülk olabilir. Bu muazzam manzarayı izleyebileceğiniz bir diğer yer ise Radar Tepesi olarak bilinen İztuzu Plajı girişinin yukarısında bulunan tepe. İztuzu Plajı ve Dalyan’ı görebileceğiniz en güzel iki nokta olan Çandır Tepesi ve Radar Tepesi’nin yolları maalesef biraz bozuk. Aracınızı dikkatli kullanmanızda fayda var.

4,5 km uzunluğa sahip İztuzu Plajı, kaplumbağa plajı olarak da biliniyor. Altın sarısı kumlarıyla hayranlık uyandıran bu plaj; 2008 yılında Avrupa’nın en iyi açık alanı, 2011 yılında ise en iyi plajı ödülünün sahibi oldu. İztuzu Plajı dışında ayrıca civarda Kargıcak Koyu, Ekincik Koyu, Aşı Koyu gibi denize girebileceğiniz güzel noktalar yer alıyor.

Dalyan civarına geldiğinizde, çayın üzerinde salıncakta sallanmak isterseniz Yuvarlakçay’ı da ziyaret edebilirsiniz. Özellikle Instagram hesabınızda paylaşabileceğiniz mükemmel hatıra fotoğrafları çekilebilirsiniz.

Kaunos Antik Kenti de Dalyan’da ziyaret edebileceğiniz yerlerden biri. 1966 yılında başlayan kazı çalışmalarında görülebilecek birçok eser ziyarete açık durumda. Kale, surlar, şehir surları, kiliseler, liman ve meşhur kaya mezarları tarihseverlerin ziyaretine açık.

Datça

Büyük küçük birçok koya sahip olan kendi halinde sakin bir tatil beldesi olan Datça, yeşil ile mavinin en güzel görülebileceği yerlerin başında geliyor. Mavi tur için ilk tercih edilen bölgelerden birisi olan Datça’da 52 koy bulunuyor.

Datça merkezine geldiğinizde gidebileceğiniz üç mahalle bulunuyor. Bunlar Eski Datça, İskele ve Reşadiye. Özellikle tarihi taş binaları günümüzde hâlâ görebildiğimiz Eski Datça ve Reşadiye ziyaret edilecek yerlerin başında geliyor. Özellikle Eski Datça olarak bilinen bölgede Can Yücel’in evini ziyaret edebilir, yaşamı hakkında gözlemlerde bulunabilirsiniz.

Datça’ya geldiğinizde mavi ve yeşilden çok bahsedebiliriz. Bölgeye geldiğinizde bu renklerin keyfini yaşayabileceğiniz en güzel plajlar Taşlık Plajı, Aktur Plajı, Hayırbükü Plajı, Ovabükü Plajı, Kumluk Plajı, Güllük Plajı, Palamutbükü Plajı, Kızılbük Plajı, Gebekumu Plajı, Kızlanaltı Plajı, Karaincir Plajı, Kurubük, Domuz Çukuru Koyu, Akvaryum Koyu, Lindos Koyu, Sarıliman Koyu, Armutlu Su Koyu, Bencik Koyu, Merdivenli Koyu, Mersincik Koyu. Benim sizlere önerim ise Datça merkezden kalkan teknelerle günün rüzgârına göre teknelerin daha az yoğun olduğu koyları ziyaret etmeniz. Bu konuda da kaptanlarımıza güveniyoruz tabii.

Buraya gelip de ziyaret etmeden dönmemeniz gereken bir yer de Knidos Antik Kenti. Sanat ve kültürün önemli şehirlerinden biri olan Knidos, demokrasinin ilk örneğinin de yaşandığı yer olmanın yanı sıra Ege ve Akdeniz’in buluştuğu nokta olarak da konumlandırılıyor. Korunaklı bir liman olması nedeniyle erzak temin etmek, fırtınalı havada sığınmak amaçlı zamanında küçük gemilerin mutlaka uğradığı bir liman şehriymiş. Astronomi ve fizik alanında önemli çalışmaların yapıldığı Knidos’ta hakkında anlatılacak en üzücü mesele ise eserlerin çalınmasıdır. 1858 yılında İngiliz Charles Newton devrin padişahından yetki alarak yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkan eserleri savaş gemileriyle Londra British Museum’a götürmüştür. Eserlerimizin hâlâ orada olması maalesef Knidos’un üzüntü verici yanıdır.

Fethiye

Fethiye ziyaret anlamında o kadar zengin bir yer ki; Göcek, Kayaköy, Kabak Koyu, Ölüdeniz, Babadağ derken liste uzayıp gidiyor. Bodrum’dan sonra Muğla’nın en büyük ikinci ilçesi olan Fethiye, kendi potansiyelini sıfırdan yaratmış ve ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarının zirvesinde yer almaktadır. Hem dalış hem de mavi tur yapabileceğiniz Fethiye’de yamaç paraşütü, kampçılık gibi birçok deneyimi yaşayabilir, iyi ki geldim diyebilirsiniz.

Fethiye’de görülecek yerlerin başında Ölüdeniz ve Kumburnu geliyor. 2006 yılında dünyanın en güzel kumsalı seçilen bölge özellikle İngiliz turistlerin gözde yerleri arasında. Ayrıca Belcekız Plajı, Çalış Plajı, İnlice Halk Plajı, Kıdrak Plajı, Karaot Plajı, Kuleli Plajı, Karataş Plajı, Akmaz Plajı ziyaret edilebilecek yerler listenizde ilk sıralarda yer almalı.

Fethiye’de tekne turu yapacaksanız iki önemli nokta var. Birisi Göcek bölgesinde olan Yassıca Adaları. Yassıca Adaları öyle güzel bir yer ki özellikle tekne turu yapanların etkilendiği, büyük keyif yaşadığı ufak bir lagünün de olduğu bölge fotoğrafçıların da ilgisini çekiyor. Tekne turu yaptığınızda gidebileceğiniz diğer rota ise Ölüdeniz civarı olabilir. Kelebekler Vadisi, Kabak Koyu, Katrancı Koyu, Günlüklü Koyu, Turunç Pınarı Koyu, Büyük Boncuklu Koyu, Şövalye Adası, Gemiler Adası görülebilecek ve mavi turu deneyimleyebileceğiniz doğal güzellikler duraklarından bazıları.

Marmaris

Muğla’nın eğlence dendiği zaman akla gelen ilk ilçesi olan Marmaris’te şehir merkezinde Eski Çarşı, Kale Bölgesi, Halıcı Ahmet Urkay Müzesi öncelikli görülecek yerlerden. Marmaris’te tekne veya kara yoluyla ulaşabileceğiniz birçok plaj da bulunuyor. En çok bilinen ve sevileni İçmeler Plajı, dalış için tercih edilen Turunç Plajı, 600 metrelik kumdan adasıyla meşhur Kızkumu Plajı, Kleopatra’nın yüzdüğü plaj olarak rivayet edilen Kleopatra Plajı, ulaşım anlamında sorunsuz olan Uzunyalı Plajı, berrak suyu ile Kumlubük Koyu bölgede en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor.