Ford Fiesta ile Edirne’de Tarihe Yolculuk

Ford Fiesta

Sonbaharın ilk günlerinde hafta sonu rotamız neresi olsun diye düşünüyorsanız, gelin hep birlikte gezi blogger’ımız Seymen Bozaslan ve yol arkadaşı Ford Fiesta’nın peşine takılalım, yepyeni #FordileYolda rotaları Edirne’de neler varmış hep beraber bakalım.

Yazı ve Fotoğraflar: Seymen Bozaslan

#FordileYolda rotalarımda bu hafta Edirne var. İstanbul’dan 2 saat uzaklıkta Avrupa kıtasındaki komşularımıza en yakın ve hatta sınır nedeniyle Bulgar ve Yunan turistin ağırlıkta olduğu mükemmel hafta sonu rotası Edirne’ye kısa bir göz atalım mı, ne dersiniz? Bu yolculukta deneyimlediğim Fiesta ile mükemmel bir yolculuk yaptık gerçekten. Hazırsanız kısa kısa başlıyoruz.

Edirne’de Gezilecek Yerler

Selimiye Camii

Mimar Sinan’ın ustalık eserim dediği cami, Edirne turunuzda ilk sırada olması gereken yerlerden. Selimiye Camii’nin 6 yıl süren yapımında tam 14 bin işçi ve 400 kalfa çalışmıştır. Selimiye Camii, külliyesiyle birlikte 2.200 metrekaredir. Ne yönden gelirseniz gelin, sizi mutlaka bu ihtişamlı cami karşılar. Minarelerin şerefelerine çıkan kişiler birbirlerini hiç görmez. Caminin tek kubbesi İslam’ın birliğini, pencerelerinin 5 kademeli oluşu İslam’ın şartlarını simgeler. Caminin pencerelerinin 99 tane oluşu Allah’ın 99 adını, 4 adet vaaz kürsüsü 4 hak mezhebi temsil eder. Külliyesinde 32 adet kapının oluşu İslam’ın 32 farzını, arka minarelerindeki 6 yol imanın şartlarını, minarelerindeki 12 şerefe ise Osmanlı Devleti’nin 12 padişahını simgeler. Mimar Sinan o kadar tevazu sahibidir ki Selimiye Camii bittiğinde kitabeye kendi ismini bile ben kim oluyorum diyerek yazdırmaz.

Saraçlar Caddesi

Bir zamanlar burada bol saraç bulunduğu için bu ismi almış. Tabii zamanla saraçlar kalmamış. Edirne’nin en işlek caddesi olarak biliniyor. Yunan ve Bulgarların en çok ziyaret ettiği ve alışveriş yaptığı merkez. Dükkânlar, restoranlar, kafeler bu cadde üzerinde bulunuyor.

Adalet Kasrı

Meşhur Kırkpınar yağlı güreşlerinin yapıldığı Sarayiçi’nde yer alan Adalet Kasrı, Kanuni döneminde kanunların yazıldığı ve yayınlandığı yer olarak biliniyor. Benim Edirne yolculuğumda hemen yanındaki köprüde restorasyon çalışmaları vardı. Bu sebeple yakından bir çekim yapamadım. Fakat fotoğraf çekmek için oldukça uygun bir yer gerçekten.

Şükrüpaşa Anıtı

Burası Edirne savunmasını en iyi anlatan nokta. Balkan Savaş Müzesi ve 1913 Anıt Müzesi olarak bilinen yerde Edirne savunmasını canı pahasına yapan Şükrü Paşa’nın bir de anıtı bulunuyor. Edirne halkı ellerindeki birçok eşyayı bu anıt müzeye bağışlamış. Bu yüzden 1913 yıllarına ait birçok hatırayı burada gözlemleyebilirsiniz. Şükrü Paşa’nın söylediği sözü ise orada görebilirsiniz.

Uzunköprü

3 kıtaya hükmeden Osmanlı ocağının, Osmanlı topraklarındaki ilk eser Uzunköprü. Unutulmaz miraslardan birisi ve günümüzde hâlâ sapasağlam ayakta duran bir köprü. Ergene Köprüsü’nün hemen kıyısında bulunan bir yer. Uzunköprü adını eşsiz köprüden alır. Sultan II. Murat tarafından Ergene kentinde kuruldu. Bu arada Ergene, Rumeli tarafındaki ilk Türk kenti. Hikayesi ise şöyle efendim; II. Murat Varna seferinden dönerken, Ergene Nehri’ni geçememiş ve buraya bir köprü yapılmasını emretmiş. 1425 senesinde inşasına başlanmış. 1444 yılında tamamlanmış. 174 kemerli, 1293 metre uzunluğundaki bu köprü adını ilçeye de vermiş. 1917 yılında bölgenin adı Uzunköprü olarak değiştirilmiş.

Ali Paşa Çarşısı

Mimar Sinan’a yaptırılan, kırmızı beyaz taşları ile meşhur bir çarşı. Edirne’nin ticari hayatı burada geçiyor. Halkın ağırlıkla tercih ettiği çarşıda 130 dükkân var. Evliya Çelebi Seyahatname’sinde çarşı için “kandillerin yandığı yer, 60 gece bekçisi bekler” demiş. Eski Camii İnşası 1403’te başlamış, 1414’te tamamlanmış. Tüm iç duvarlarda olan hat yazmaları güçlü bir hava oluşturuyor. Cami içinde ayrıca Kabe’den gelen bir taş var.

3 Şerefeli Camii

Sultan II. Murat tarafından yapılmış bir cami. 1447 yılında ayakları felçli Konyalı bir mimar tarafından yapılmış. Mimarisi doğrudan kendini belli eden güzel bir cami.

Büyük Sinagog

Edirne Büyük Sinagogu, Avrupa’nın en büyük ve dünyanın üçüncü büyük sinagogudur. 1492 yılında II. Bayezid’in fermanı üzerine yapılan ve İspanya ile Portekiz’den Edirne’ye yerleştirilen Yahudilerin 13 sinagogu, 1903 yangınında tahrip olunca 1907 yılında Yahudilerce kutsal kabul edilen Büyük Sinagog inşa edilmiştir. Büyük Sinagog, Viyana Sinagogu örnek alınarak Fransız mimar France Depre tarafından inşa edilmiştir.

Muradiye Camii

Mevlevihane olarak da bilinen Muradiye Camisi, olağanüstü yapıya sahip çinileri ile ünlüdür. 1426 yılında Sultan II. Murat tarafından yaptırılmıştır. İlk olarak Edirne Mevlevihanesi olarak yaptırılmış olup, sıbyan mektebi ve Mevlevi teknesi günümüze kadar ulaşamamıştır. Muradiye Camii sade bir dış cephe mimarisine sahip olmakla birlikte zengin bir iç mimariye sahiptir. İç mimarisini, Osmanlı dönemindeki çini sanatına özgün mavi-beyaz altıgen çiniler ile kaplanmış duvarlar oluşturmaktadır.

Karaağaç

Karaağaç’ta gezilecek yerlerin başında Lozan Anıtı ve Müzesi, Trakya Üniversitesi Rektörlük Binası ve Kara Tren bulunuyor. Lozan Anıtı, Karaağaç’ın tekrar Türk topraklarına kazandırılmasını temsil ediyor. Bölgede bir de tarihin detayını anlatan Lozan Müzesi bulunuyor. Karaağaç’ta bulunan tren garı ise II. Abdülhamit tarafından İstanbul’daki Sirkeci Garı örnek alınarak yaptırılmış. Geçmişte Şark Ekspresi olarak da bilinen kara tren de burada bulunuyor. Türkiye ile Yunanistan sınırında bulunan bu tren 1950’lere kadar kullanılmış. Günümüzde ise meraklıların ziyaretine açık bir şekilde duruyor.

Sağlık Müzesi

Edirne’de görülecek yerlerin başında geliyor kesinlikle. 1484 yılında II. Beyazıt’ın talebiyle yapılmış bu Darüşşifa. O dönemlerde darüşşifalar genelde bir ya da iki kısımdan oluşurmuş. Fakat bu darüşşifa 3 kısımdan oluşuyor. Bu külliyede şuruphane, çamaşırhane, mutfak, ilaçhane kısımları yer alıyor. Altıgen ve geniş olan avlu, hastaların hava alması planlanmış. Ayrıca iç mekânın kubbe olması ve tepesinde fener olması da ferah bir iç mekân olarak tasarlanmış. 4 yazlık ve 6 kışlık kısım bulunan Darüşşifa’da hoş koku, müzik ile tedavi amaçlanmış. Tek koridor olarak yapılmasının nedeni ise az personelle bir koridora bağlanan tüm odalara daha pratik bir bakım amaçlanmış. Bu arada bu darüşşifada ücret asla ödenmezmiş. Gerçekten Allah rızası için yapılıyormuş yani. Hastalar doktor, ilaç ve yatak ücreti asla ödemezlermiş. Hatta pazartesi ve perşembe günleri halka ücretsiz ilaç dağıtılırmış. Günümüz gibi düşünerek hepimizin aklına ihtiyacı olmayan da alıyordur fikri gelse de durum öyle değil; biri hasta olmadığı halde ilaç alır ve onu satarsa lanetleneceğini bilirmiş. Bu yüzden de dikkat edermiş halk. Bu darüşşifada 21 görevli olduğu tahmin ediliyor. 30-35 hasta olurmuş genelde de. Haliyle 1 hastaya neredeyse 1 görevli düşecek gibi. Ne büyük lüks değil mi? Hastaların profili ise genelde tüccarlar ve yoksullardan oluşurmuş. Ticaret kervanlarının ve seyahat edenlerin uğrak yeri olan darüşşifada, gelen kişiler önce yıkanır, sonra tek tip temiz kıyafetle orada kalırlarmış.

Bir Darüşşifa Hikayesi...

Bir genç gelmiş. Ne yapsalar olmamış. Bir yandan nabız tutarken bir yandan çocuğu gözlemlemiş ve konuşmuşlar. Önce hekim bölgedeki tüm mahalle isimlerini saymış. Bir mahalle isminde kalbi hızlanmış gencin. Sonra o mahallenin muhtarını çağırmışlar. Muhtar gelmiş. Tüm sokakları saymış. Bu sefer bir sokakta hızlanmış kalp. Sonra kız isimlerini saymış o mahalledeki. Ve sevdalandığı kızda heyecanlandığını görünce o kızı isteyin demiş doktor...

Her hastanın yiyecek içeceği farklı. Önce vücudu yormamak için uygun besin veriliyor. Sonra çok özel ilaçlar veriliyormuş. Çiçek aşısı bile buradan çıkmış. İngilizler konuyu merak ediyor ve test etmek için idam mahkumlarını öne atıyorlar. Hasta mahkumlara zaten öleceksiniz aşı olun diyorlar. Aşı tutarsa serbestsin diyorlar. Mahkumlar aşıyı kabul ediyor. Ve devamında iyileşiyorlar. Böylece aşı tüm Avrupa’ya yayılmaya başlıyor. Ve en önemlisi! Akıl hastaları dünya genelinde yakılırken, bu darüşşifada akıl hastaları; müzik tedavisi, koku tedavileri, meşguliyet tedavileriyle iyileştirilmeye çalışılmış.

Meriç Nehri ve Köprüleri

Edirne Merkez’den Karaağaç’a doğru giderken köprüler üzerinden geçersiniz. Meriç ve Tuna nehirlerinin üzerinde bulunan köprülerde bulunan balkonlardan zamanında padişahlar manzara izlermiş. Bu açıdan pek kıymetli bir yer açıkçası. Bu balkonlarda manzaralar kadar bir diğer güzel detay ise tavan resimleri. Köşk balkonlarından manzaraya bakarken tavana da bakın lütfen.

Edirne’de Nerede, Ne Yemeli?

Ciğer: Aydın, Niyazi ve Akgünler’de ciddi bir rekabet var. Ve herkes farklı farklı ciğerciler beğeniyor. Bence üçü de başarılı, fakat benim tavsiyem Akgünler, Niyazi ve Aydın sıralaması.

Başka nereler mi var? 

  • Ali İlte Kıyık Et
  • Vargo Restoran
  • Fesleğen Kır Bahçesi
  • Küçük Ev Işıkları
  • Balkan Lokantası
  • Tatlı Konağı
  • Dervişan Miskinler Kahvehanesi
  • Şems Cafe
  • Portokol Evi
  • Mola Kahvaltı
  • Limon Kahvaltı
  • Tadım Kahvaltı
  • Yeşil Sera Kahvaltı
  • Tulipa Restoran ve Kahvaltı
  • Lalezar Restoran ve Kahvaltı

Edirne’de Nerede Konaklamalı?

  • Taş Odalar
  • Kervansaray
  • Demircioğlu Camping

#FordileYolda yolculuklarım arasında en güzel olanlardan birisiydi Edirne. Derin tarihi, bol hikayesi ve lezzet duraklarıyla son derece memnun bıraktı beni. Aynı Fiesta gibi! Daha önce Fiesta ile Mardin, Eskişehir, Assos gibi harika rotalarda birlikteydik. Ve söylemem gerekiyor ki, artık birbirimize iyice alıştık. Yol tutuşu, multimedya özellikleri ve kendimi güvende hissettiren sürüş deneyimi için sonsuz teşekkürler…