Ford EcoSport Mavisi, Amasra Yeşili!

13.11.2019Ford Dünyası

Gezi blogger’ımız Seymen Bozaslan’ın bu seferki #FordileYolda rotası bizleri Karadeniz’in güzel bir kasabasına, Amasra’ya götürüyor. Seymen Bozaslan’a bu rotada yol arkadaşı Ford EcoSport eşlik ediyor. Hadi Bartın ve Amasra’da bir hafta sonunda neler yapılır hep beraber bakalım!

Yazı ve Fotoğraflar: Seymen Bozaslan

İstanbul’da çalışan bir beyaz yakalı olarak hafta sonları haliyle çok kıymetli oluyor. Tüm hafta içi çalıştıktan sonra cuma günü sanki tünelin sonundaki ışık gibi değil mi? Cumartesi ise ışığın ta kendisi! Bu cumartesi gününü evde miskinlik yaparak geçirebilirdim evet. Ama harekete geçmenin önemini bildiğim için birçok arkadaşım İstanbul’da hâlâ uyanmamışken ben cumartesi günü güzel memleketten enfes bir bölgeye uzandım. O zaman #FordileYolda diyerek bir hafta sonu rotası anlatmak istiyorum sizlere. Rota nereye mi? Bartın’a efendim… Amasra’ya kaçtım bu hafta sonu...

İstanbul’dan 450 km, Ankara’dan ise 300 km uzaklıkta olan Batı Karadeniz’in en nadide bölgelerinden birisi Bartın’da Amasra başta olmak üzere minik, ama dolu dolu bir tur attım. Bu 48 saatte doğaya ve gündelik yaşama elbette ağırlık verdim. Fakat yine de lezzetlerinden de başımı kaldıramadım desem yeridir. Bakalım Fatih Sultan Mehmet’in dünyanın gözü olarak nitelendirdiği Amasra’da neler var?

İstanbul’da sabah 06.00’da başlayan yolculuğum 11.30 civarında Bartın Merkez’de son buldu. Belki de asıl yolculuk şimdi başlıyor bilemedim.

Bartın Merkez

Bartın Merkez bir ucundan bir ucu yaklaşık yarım saatte yürünebilecek bir yer. Tabii bu yarım saatlik yolculukta sizi saatlerce oyalayacak bir Bartın Kent Müzesi var ki gerçekten muazzam! Bartın’da yapılan ilk telefon görüşmesinden şehrin felaketlerine, yöresel giyiminden kız istemesine, ilk matbaasından yerel esnaflarına kadar birçok detayı gözlemleyeceğiniz bu müzede sanırım 1,5 saat kadar geçirdim ve gerçekten Bartın hakkında birçok fikre sahip oldum diyebilirim. 2 TL ödeyerek giriş yapılan bu müze 2017 yılında ödül de almış bu arada.

Bartın’da ayrıca neler var diye sorarsanız; Taşhan isimli eski bir han mevcut. Bence biraz elden geçerse gelecek dönemde Bartın için çok güzel bir turizm aracı olabilir. Tarihiyle, ambiyansıyla etkileyici bir yapı olduğunu düşünüyorum. Sokaklarda simitçi, ağdacı gibi heykellerin arasından isterseniz eski Bartın evlerinin olduğu sokaklarda fotoğraf turu atabilir, ister Kemal Samancıoğlu Etnografya Müzesi’ni dolaşabilirsiniz.

Amasra

Bartın’dan 16 km uzaklıkta sahil ilçesi olan Amasra’ya gittiğinizde kendinizi gerçek bir Karadeniz kasabasında hissedebilirsiniz. Yemyeşil doğası, adaları ve mavisiyle terapi gibi bir bölge olan Amasra’yı 1 günde dolaşabilir, artık “ben burayı çözdüm” diyebilirsiniz. Roma, Bizans, Ceneviz, Selçuklu ve Osmanlı’nın izlerinin olduğu bu topraklarda dolaşılacak yerler kısıtlı olsa da bol keyif içeriyor. Tarihi çarşıda ve köy kadınlarının el emeği ile işledikleri ürünleri, köyde üretilip burada tezgâhlarda satılan reçel, yoğurt gibi ürünleri alabileceğimiz Kadınlar Pazarı’nda tur attıkça büyük şehirlerden bu tarz yerlere kaçmanın aslında ne kadar iyi geldiğini anlayacaksınız. Yaz aylarında plajlarından denize girilen ve Ege’yi aratmayan Amasra’da isterseniz Kemere Köprüsü’nden Tavşan Adası’nı izleyebilir ya da Ağlayan Ağaç’a doğru yürüyüp deniz manzarasına doğru kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Hatta hâlâ vaktiniz varsa Amasra Kalesi ve dünyanın en küçük deniz feneri unvanına sahip Mendirek Feneri’ne de yürüyüş yapabilirsiniz. En güzeli ve bence en heyecanlısı lezzetler arasında kaybolabilirsiniz. Mesela; Mustafa Dayı, Sandal, Yeşil Mavi gibi balık mekânlarında 20 çeşit ottan yapılan meşhur Amasra salatasını deneyimleyebilir, henüz sabah tutulmuş ve masanıza gelmiş balıkların tadına bakabilirsiniz. Peki, nerede konaklayalım diye sorarsanız ise North Door ve adaşım Seymen Otel’i değerlendirebilirsiniz. İkisi de merkeze yürüme mesafesinde. Amasra’dan ayrılırken aklımda kalan bir diğer detay ise ilçenin her yerinin Barış Akarsu fotoğrafları veya afişleriyle süslü olmasıydı. Bütün Amasra; Barış Akarsu’nun anılarıyla yaşıyor desem yanlış olmaz sanırım.

İnkumu Plajı

Amasra’dan 45 dakika mesafede olan İnkumu Plajı ise buranın “Ege kasabası” gibi. Altın kumlu uzunca bu plaja varmadan önce Amasra’ya daha yakın olan Kuş Kayası Yol Anıtı’nı da ziyaret edebilir ve tarihi bu yapı önünde fotoğraf çekilebilirsiniz. İnkumu Plajı bölge halkının yazlıklarının olduğu, çevre illerde yaşayanların ise gündelik veya hafta sonu kaçamağı için geldikleri, denizi ile meşhur bir kasaba.

Bartın’da başka hangi plajlar var?

Güzelcehisar Plajı
Mugada Sahili
Hatipler Plajı
Kızılkum Plajı

Güzelcehisar Lav Sütunları

Bartın’dan tam 10 gün önce yaptığım İzlanda seyahatinde bu lav sütunları görmüştüm. Ve dünyanın her yerinden insanların İzlanda’ya bu lav sütunların muntazam doğal dizilişlerini görmek için geldiğini gözlemlemiştim. Bazalt taşlarının oluşturduğu bu doğal düzeni Bartın’da da görünce gerçekten sevindim. Dilerim bu potansiyeli daha da yükseltiriz, biz de bazalt taşı için dünyanın dört yanından misafir ağırlarız. Güzelcehisar’da yapılan ahşap yürüyüş yolu ve çevre düzenlemesi ile bu konuda bir çalışma yapılmış. Umarım devamı da gelir. Kesinlikle Bartın’da gördüğüm en ilginç noktalardan birisiydi.

Bartın Şelaleleri

Bartın ili içinde 2 tane de güzel şelale var. Ben vakit sorunu nedeniyle gidemedim, ama ikinci Bartın turumda mutlaka ziyaret edeceğim. Bunlar Gergece Şelalesi ve Ulukaya Şelalesi.

Meşhur Ağaç Tünelli Safranbolu Yolu

Bartın’dan Safranbolu Karabük tabelalarını takip ettiğinizde sizi 90 km civarında yeşiller arasında bir yol bekliyor. Bu güzergâhta Abdipaşa mevkii civarında ise yaklaşık 10 km süren belli aralıklarla ağaçtan tünellerin olduğu yerlere denk gelebilirsiniz. Tabii bu doğal oluşumu görmek için yaz aylarında yolculuk yapmanız gerekiyor. Yolun her iki tarafında bulunan ağaç dallarının yukarıdan birleşmesi ve aracınızla altlarından geçmeniz gerçekten büyüleyici bir atmosfer sağlıyor.

Ford EcoSport ile yaptığım bu yolculukta Karadeniz’in coğrafyası gereği virajlı yollarda aracı güvenle kullanmak ve aracın Apple CarPlay özelliği sayesinde telefona dokunmadan aracın multimedya ekranında Spotify menüsünden Kazım Koyuncu müziklerini seçerek yolculuk yapmanın keyfi ayrıca bu yolculuğu kolaylaştıran etkenlerdendi. Ford EcoSport ile daha önce yaklaşık 5000 km civarı yol yaparak türlü Anadolu güzellikleri keşfetmiş biri olarak diyorum ki; EcoSport çok iyi bir yol arkadaşı…