Bir Çevik Yolculuk...

Haydar Yenigün
Yazarlar

Haydar Yenigün Genel Müdür

Dünyanın dev bir dijital dönüşümden geçtiğini artık söylemeye gerek bile yok. Tüm bu dönüşüm biz insanları, alışkanlıklarından davranışlarına, duygularını ifade ediş biçimlerinden alışveriş seçimlerine kadar etkiledi. Bu radikal ve büyük dönüşüm hâliyle şirket yapılarına ve iş yapış şekillerine de yansıyor.

Sözü geçenin şirketler olduğu bir dünyadan, tüketicilerin piyasaya yön verdiği bir dünyaya geçiş yaptık. Üstelik bu tamamen birbirini tetikleyen neden-sonuç ilişkisine dayalı bir süreç. Dijitalleşmenin doğasına uygun olarak insanlar bir bilgiye, hizmete ya da ürüne en hızlı, en güvenilir ve en iyi şekilde ulaşmayı istediler. İsteklerin, tüketicileri mutlu edecek hızda ve uygunlukta karşılanması gerekti. Şirketlerin bu taleplere aynı hızda ayak uydurması zorunlu hale geldi. Rekabet arttı. Üreten şirketler, hızlı aksiyon almak için bazı değişimler geçirmeliydi. Ve son birkaç on yıldır süregelen o radikal değişim kaçınılmaz oldu.

Artık hepimiz 20. yüzyıldan bize miras kalan hantal, piramit yapıdaki, hiyerarşik ve bürokratik adımların takip edildiği eski anlayıştan sıyrılmaya çalışıyoruz. İşte Ford Otosan’da değişim tam da burada başlıyor!

Bu doğrultuda ortak kültürümüz “Dinamik Denge” çatısı altında yepyeni bir çalışma şekli benimsedik. Adı “Çeviklik”. Birçoğunuzun bu terime aşina olduğunu biliyorum. Bizim de uzun süredir üzerinde çalıştığımız, hep birlikte kurduğumuz, hep birlikte ve aynı anda öğrendiğimiz bir yaklaşım.

Literatürde ise iş yapma şekillerini değiştiren yepyeni bir kavram olarak geçiyor. Ama ben bunu yeni bir iş yapış “deneyimi” olarak da tanımlıyorum. “Çeviklik” öğrenmeye başladığımızdan beri, tam da amaçladığımız gibi kalıcı bir kültüre evrildi bizim için. Çünkü bunu değişim için bir ürün ya da süreçler kümesi gibi görmüyoruz. Çevikliği, “Dinamik Denge” kültürümüzün içinde kendine organik olarak yer bulan, herkesin içine işleyecek bir anlayış gibi konumlandırıyoruz.

“Çeviklik”, tam da dijital dönüşümün şirketlerden beklediği gibi onlara “hızlı ve kolay bir şekilde hareket etme, düşünme” kabiliyeti kazandırıyor. Öğrenmek ve geliştirmek için öğrenme çevikliğini desteklemek gerekir. Bu da çevik bir öğrenme kültürü oluşturmaktan geçiyor. Yani bu çalışma şeklini seçerken istediğimiz şeyin ta kendisi. Dolayısıyla bu çalışma kültürü; Ford Otosan olarak yeni sistemler, yeni teknolojiler geliştirmeye ve üretmeye odaklanırken kendimizi dinç ve diri tutmamızı sağlıyor.

Yeni ve bizim için köklü olmasını umduğum bu “çevik” değişiklik, umarım tüm çalışma arkadaşlarımı da beni mutlu ettiği gibi mutlu eder. Çünkü değişimin her türlüsü bana heyecan veriyor.

Tüm işlerimizde ve hayatın her alanında “çevik” kalmak dileğiyle...