Yarım Yüzyıllık Yerli Efsane: Anadol!

Anadol

Yıl 1966, ülkemizin ilk seri üretim araç markası Anadol’u üretmenin heyecanıyla dolu bir yıl… Yıl 2016, Anadol’un koca 50 yılı geride bıraktığı yıl…

Bu Topraklarda Doğdu

Vehbi Koç’un yerli otomobil üretme hayali, 19 Aralık 1966’da üretim bandından inen ilk Anadol aracımızla gerçeğe dönüştü. İlk modelleri İngiliz Reliant ve Ogle Design tarafından tasarlanan Anadol’umuzun tüm modellerinde Ford motorları kullandık.

Adını Bu Topraklardan Aldı

Türkiye’nin ilk yerli seri üretim aracı Anadol’un isim hikayesini öğrenmek ister misiniz? Aracımıza isim aramak için gazeteye verdiğimiz anket ilanı sonucu, Türkiye’nin dört köşesinden gelen 150 bin mektup ile 2 binden fazla isim önerisi aldık. Bu isimler arasında en beğenilenler Anadol, Anadolu ve Koç’tu. Divan Otel’de gerçekleşen dört ayrı toplantı sonunda aracımızı taçlandıracak isim olarak Anadolu kelimesinden gelen “Anadol” seçildi. Diğer yandan Hititlilerin geyik heykellerinden birini sembolize eden Anadol’un amblemi de ismi gibi bu topraklara dayanıyor. Kısacası Anadol, tam bir halk çocuğuydu.

Ailesini Bu Topraklarda Kurdu

Dediğimiz gibi 1966 yılında, ilk göz bebeğimiz 2-kapılı Anadol A1 doğdu. Başlangıçta 1.2 litre olan motor hacmini 1968’de 1.3 litreye yükselttik. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk ralli arabası da olan Anadol A1’in pilotları arasında kimler yoktu ki; Renç Koçibey, Demir Bükey, İskender Atakan, Claude Nahum, Mete Oktar, Şükrü Okçu, Serdar Bostancı, Romolo Marcopoli ve İskender Aruoba. 1975 yılında toplam 19.724 Anadol A1’imiz memleketin her köşesindeydi.

Anadol ailesine 1971 yılında, otomobil tarihine Türkiye’nin ilk 4-kapılı otomobili, dünyanın ise tamamı fiberglas gövdeye sahip ilk 4-kapılı sedan otomobili olarak geçen Anadol A2 (SL) katıldı. Aracın güvenliğinin artırılması amacıyla çarpışma testine tabi tutulan ilk Türk otomobili Anadol A2’dir. Üretimine 1981 yılında son verdiğimiz Anadol A2, 35.668 adetlik satış performansıyla en fazla satılan Anadol modelimizdi.

1971 yılında ticari hayatın destekçisi olmak için Anadol 500 pick-up aracımızı da üretmeye başladık. Takvimler 1991 yılını gösterdiğinde ise toplam 36.892 adet Anadol kamyonetimizle ticari hayatın hizmetine koşuyorduk. Özlem kokan mektupları ülkenin her bir köşesine ulaştıran PTT’nin tercihi de Türkiye yollarındaki pick-up aracımız Anadol’du.

1973-1975 yıllarında, Anadol yolculuğumuza Türkiye’de tasarlayarak seri üretimine geçtiğimiz ilk otomobilimiz Anadol A4 (STC-16) ile devam ettik. Ön konsol ve gösterge tablolarıyla o yılların gözde İtalyan ve İngiliz spor araçlarından hiçbir farkı olmayan Anadol STC-16, Belçika’daki Kraliyet Sanat Akademisi mezunu Eralp Noyan yönetimindeki ekibimiz tarafından tasarlandı. Ralli pilotları ve spor araç meraklılarının favorisi ve genellikle “Alanya Sarısı” renginde olan toplam 176 adet Anadol STC-16’yı üretmek gurur vericiydi.

1973 yılı sonunda, fiberglas teknolojimizin izinden bir adım daha gittik. Sahne sırası bu kez A5 kodu ile dünyanın ilk fiberglas gövdeli 5-kapılı station wagon aracı Anadol SV-1600’ündü. Tek renk dış boya ve station otolardaki bir yenilik olan ön spoiler özellikleri adeta Anadol A5’in çekici yüzüydü. 1982 yılında toplam 6.499 adet Anadol A5’i müşterilerimizle tanıştırmıştık.

1975’te üstü açık, kapısız, ön camı kaputla aynı eğimde olan ilginç tasarımıyla Anadol A6 (Böcek) aracımız, görünümü ve pratik kullanımıyla özellikle plajların sevimli aracı oldu. Yalnızca 203 adet ürettiğimiz bu aracımızın üretim hikayesini ise 1977’de sonlandırdık.

1981 yılında, ön tasarımından dolayı halk arasında “Baltaburun” olarak tanımlanan Anadol A8 (16)’yı toplam 1.013 adet ürettik. Her ne kadar kabin içi tasarımı ile pek çok geleneksel Anadol müşterisine farklı gelse de kısa süre içinde herkesin beğenisini kazanmayı başardı.

Dünyaya Bu Topraklardan Açıldı

Anadol, 1968 yılında İngiltere’de düzenlenen Earls Court Motor Show’da Türk milli kıyafetli gençlerimizin tanıtımıyla ilk kez yurt dışında da görücüye çıktı.

Rahmi Koç, o gün yaptığı “İnsanlar bana Anadol’u İngiltere’de satmadığımız halde fuarda niye sergilediğimizi soruyor. İki nedenimiz var: Birincisi, bütün dünyaya Türkiye’de seçkin bir otomobil sanayiinin var olduğunu göstermek. İkincisi, bu önemli otomobil fuarında Anadol’un ihracat şansı konusunda bilgi sahibi olmak. Projenin tümü ise ödemeler dengesi sorunu olan Türkiye için umulmadık büyük bir başarı ve çok büyük bir değerdir.” açıklamasıyla Anadol’un iddialı duruşuna değinmişti.

Ve Hikayesini Bu Topraklarda Sonlandırdı

1984 yılına kadar, memleketimizin şartları ve halkımızın ihtiyaçlarına göre ürettiğimiz 62 bin 923 adedi otomobil ve 30 bin 265 adedi pick-up olmak üzere toplam 93 bin 188 adet Anadol ile üretim hikayemizi sonlandırmanın hüznünü yaşıyorduk.

Efsane geçmişiyle dünya klasik otomobil literatürlerinde yerini alan Anadol’umuzun 50. yılı kutlu olsun.