Ford Edge ile 48 Saatte Bursa Keşfi

slider

Eğer yanınızda yol dostu bir araç varsa yeni yerler görmek, keşfetmek bir başka heyecan verir Ford Blog okuyucuları. Gezi blogger’ı Seymen Bozarslan da güvenilir aracımız Ford Edge ile Bursa’yı gezdi, gördü. Bu keşif hikayesinin detaylarını ise sizler için yazdı…

Hani İstanbul’da yaşayanlar için hep bir soru vardır ya “İstanbul’da hafta sonu ne yapabiliriz?” diye. Bu sorunun en güzel cevaplarından birine yol aldım Ford Edge ile. Gelin, sizlere Bursa’da 48 saatte neler yapılabilir kısa kısa ama dolu dolu bahsedeyim.

Bursa’da İlk 24 Saat

Bursa’da ilk 24 saatimde şehir merkezini ve lezzetlerini keşfetme fırsatım oldu. Bakalım nereleri gördüm, neleri deneyimledim?

Bursa Ulu Camii: Rivayete göre sultan savaşı kazanmak için 20 cami yaptırmayı adıyor ve savaşı kazanınca damadı Emir Sultan’ın önerisiyle 20 cami yerine 20 kubbeli cami yaptırıyor. Camiyi diğer camilerden ayıran 4 ana özellik var. Batıda yapılan en büyük cami, içinde şadırvan olan tek cami, iç genişliği nedeniyle en çok mümini barındıran tek cami ve işçilik açısından en zengin cami. Aynı zamanda içinde bir de Kâbe örtüsü yer alıyor.

Koza Han: 1491 yılında yoldan gelenler dinlensin diye yapılmış burası. Kraliçe Elizabeth’in bile ziyaret ettiği bir ticaret hanı aslında. Benim Bursa’da en sevdiğim yapı gerçekten.

Irgandı Köprüsü: Dünyanın ilk çarşılı köprüsü burada. 1442 yılında yapılmış ve içerisinde 31 tane dükkân bulunuyor. Dükkânlar günümüzde hala aktif. Floransa’da Ponte Vecchio ve Venedik’te Rialto diğer çarşılı köprülerden.

Gurabahane-i Laklakan: Dünyada bir benzeri daha olmayan ve Türk halkının hayvanlara verdiği önemin bir göstergesi olan laklakan, dünyanın ilk hayvan hastanesi. Peki, Gurabahane-i Laklakan ne demek? Düşkün leylekler anlamına geliyor.

Bursa’da 7 tane UNESCO tarafından kabul edilmiş değer var. Bunlar;

  • Hanlar Bölgesi
  • Hüdavendigar Külliyesi
  • Yıldırım Külliyesi
  • Yeşil Külliye
  • Orhangazi Külliyesi
  • Muradiye Külliyesi
  • Cumalıkızık

Bursa’da Uğramanız Gereken Mekanlar:

  • İskender: Küçük İskender (Mavi)
  • Köfte: Kaykah Köfte
  • Çay, Kahve: Koza Han
  • Ev Yemekleri: Daruzziyafe
  • Güzel Ortam: Kitapevi Restoran
  • Tatlı: Ulus Pastanesi

Bursa’a Son 24 Saat

Bursa’da son 24 saatte ise şehrin biraz dışına yolculuklar yaparak aracın performansını deneyimleme şansım oldu. Özellikle de Uludağ Ford Edge’in performansını ölçümlemek için inanılmaz bir güzergahtı. Böyle düşünerek Bursa Çekirge mevkiinden kırdım direksiyonu rampaya, başladım araçla zirveye doğru yolculuğa. Bursa’da son 24 saatimi 2 farklı rotaya ayırdım. Biri Uludağ, diğeri ise Cumalıkızık. Uludağ’da aracı ağaç altına çektim ve sunroof özelliği ile gökyüzüne bakarak sucuk ekmek keyfi yaptım. Arka koltuk arasında bulunan priz soketi ile de kameramı şarj ettim. Eee malum soğuk havada bataryaların ömrü daha kısalıyor. Edge’de en çok hoşuma giden şeylerden biri priz, diğeri ise aracın yol tutuşu oldu. Uludağ gibi zorlu şartlarda sürücüye baya kolaylık sağladı araç. Bu yüzden de başarılı bir sürüş ile kazasız belasız Uludağ etabını tamamladık.

Günün diğer yarısında ise Cumalıkızık’a gittim. Bu köy bence Türkiye’nin ciddi bir değeri. Her gittiğimde büyük bir keyifle geziyorum o tarih kokan sokaklarda. Bu seyahatte öğleden sonra gittim, ama size önerim sabahtan gitmeniz ve Cumalıkızık kahvaltısını deneyimlemeniz. Kişi başı 15 TL’ye organik köy kahvaltısı yapabilirsiniz. Gözlemesinden ahududu reçeline, kendi mandıralarının ürünü olan peynirlerine kadar birçok lezzetli ürünü deneyimleyebilirsiniz. Kahvaltı sonrasında, tarihi Cumalıkızık sokaklarında taş kaldırımlar üzerinde gezerken evlerin kapısı, penceresi kadar dikkat çeken bir şey de Mustafa Kemal Atatürk fotoğrafları ve Türk bayraklarıydı. Birçok evde ya Türk bayrağı ya da Atatürk’e dair bir simge vardı. Bu da çok güzel bir detay gerçekten.

Sonuç olarak 48 saatte Ford Edge ile yaptığım yolculukta, hem Bursa şehir merkezini hem de şehirden 1 saat uzaklaşarak gidilebilecek Uludağ ve Cumalıkızık’ı gözlemleme şansım oldu. Şehir içinde Ford Edge’in arka görüş kamerası, otomatik park sensörü ve araç takip sensörleri çok işime yaradı. Ayrıca aracın geniş iç hacmi de trafik dolayısıyla daraldığımız şehir trafiklerinde biraz daha ferah bir sürüş ortamı sunuyor. Şehir dışında ise yol tutuşu, priz, USB gibi soketlerle elektronik eşya dostu olması ve yüksekliği nedeniyle sürücüye güven veren bir araç olması Ford Edge için çok önemli bir etkendi.

Eh o zaman Bursa’yı dilimiz döndüğünce anlattığımıza göre, bir başka yolculukta görüşmek üzere diyorum.